Please use this identifier to cite or link to this item:
http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/3058
Title: | Gramsci ve Althusser’in Siyaset Sosyolojisi Bağlamında Değerlendirilmesi |
Other Titles: | Evaluatıon Of Gramscı And Althusser In The Context Of Polıtıcal Socıology |
Authors: | Yüksel, Murat Taşkıran, Muhammet Safa Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 0000-0003-4448-4062 |
Keywords: | Antonio Gramsci, Louis Althusser, İdeoloji, Hegemonya, Siyaset Sosyolojisi Antonio Gramsci, Louis Althusser, Ideology, Hegemony, Political Sociology |
Issue Date: | 2022 |
Publisher: | Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Abstract: | Bu çalışmanın amacı, XX. yüzyılın en önemli Marksist düşünürlerinden ikisi olan Antonio Gramsci ve Louis Althusser’in kavram ve tartışmalarının siyaset teorilerini nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Her iki düşünür farklı tarihsel dönemlerde yaşamış olsalar ve farklı düşünce dünyaları içinde yetişseler de temelde Marksist ekolün yapı ve üstyapı ayrımını benimsemiş ancak üstyapının özerkliğine Ortodoks ekolden daha fazla dikkat çekmişlerdir. Buna rağmen kendi aralarında üstyapının özgünlüğüne dair fikir birliği bulunmamaktadır. Bu konudaki argümanlarının gücü, Gramsci’de içsel ilişkililik tezi ve Althusser’de yapının son kertede belirleyiciliği konumlarını oluşturmuş ve Ortodoks ekol ile birlikte Marx sonrasındaki temel üç görüşten ikisini meydana getirmiştir.
İkilinin aksiyomları arasında keskin farklar bulunmamasına rağmen toplum ve toplum içindeki bireye dair varsayımları ve bu varsayımlarının dayandığı felsefi altyapı, Marksist teorinin birbirine rakip iki yaklaşımını doğurmuştur. Gramsci’nin tarihte toplulukların rolüne dair iyimser kabulleri, kendisini Hümanist Marksizm cephesine yerleştirirken Althusser, bireyin özne haline gelme sürecini detaylı bir şekilde analiz etmiş ve kişilerin kendilerini tanımlarken dahi yapısal kurumlara ya da ideolojik aygıtlara bağlı olduğunu savunarak Yapısalcı Marksizm kanadının temsilcisi olmuştur. Althusser’in bilim ve felsefeye dair düşüncelerinin kaynağı hocası Gaston Bachelard ve dönemin Fransa’sının yaygın düşünce biçimi olan, Ferdinand de Saussure’ün dilbilim alanındaki yapısalcı düşüncesinden etkilenen Claude Levi-Strauss’un aracılığıyla, yapısalcı çözümleme geleneğidir. Öte yandan, Gramsci’nin Marx’ı Hegel üzerinden okuması ve Sovyetler ile olan sıkı teması neticesinde İtalya’da da benzer rejim değişikliğine dair düşünceleri, kuramsal bütünlüğünü oluşturan en önemli etkenlerdir. İki ismin bu temellere bina edilen siyaset teorileri, sosyolojideki; yapı-fail, birey-özne ve hegemonya-rıza konuları temel alınarak incelenmiştir. The aim of this study is to reveal how the philosophical positions underlying the concept of ideology in the theories of Antonio Gramsci and Louis Althusser, two of the most important Marxist thinkers of the twentieth century, affected both their own thoughts and political theories. Although both thinkers lived in different historical periods and grew up in different thought worlds, they basically adopted the structure and superstructure distinction of the Marxist school, but they drew more attention to the autonomy of the superstructure than the Orthodox school. Despite this, there is no consensus among themselves about the originality of the superstructure. The strength of his arguments on this subject formed the positions of the internal relatedness thesis in Gramsci and in the last instance of the structure in Althusser, and together with the Orthodox position, it formed two of the three main positions after Marx. Although there are no sharp differences between the axioms of the two, their assumptions about society and the individual in society, and the philosophical infrastructure on which these assumptions are based, gave rise to two competing approaches of Marxist theory. While Gramsci's optimistic assumptions about the role of communities in history placed him on the front of Humanist Marxism, Althusser analyzed the individual's process of becoming a subject in detail and became the representative of the structural Marxist wing, arguing that people are dependent on structural institutions or ideological apparatuses even while defining themselves. The source of Althusser's thoughts on science and philosophy is his teacher Gaston Bachelard and tradition of structural analysis through Claude Levi-Strauss, who was influenced by Ferdinand de Saussure's structuralist thought in the field of linguistics, which was the prevalent way of thinking in France of the period. On the other hand, Gramsci's reading of Marx through Hegel and his thoughts on a similar regime change in Italy as a result of his close contact with the Soviets are the most important factors forming the theoretical integrity. The political theories of the two names built on these foundations have been studied on the basis of the issues of structure-perpetrator, individual-subject and hegemony-consent in sociology. |
URI: | http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/3058 |
Appears in Collections: | Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
10450801.pdf.pdf | 10450801 | 797.26 kB | Adobe PDF | View/Open |
Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.