Pers Hakimiyeti Altında Çukurova” başlığı altında ele aldığımız tezin
kapsamında Adana, Mersin, Osmaniye ve Hatay bölgeleri yer almaktadır. MÖ
542 yılında Anadolu ve Kilikya’nın (Çukurova) Pers kralı Kyros tarafından
işgalinden sonra başlayan ve Büyük İskender’in MÖ 333’te yapmış olduğu İssos
Savaşı sonucunda Anadolu’daki Pers hakimiyetine son vermesi ile tamamlanan
tahmini 200 yıllık zaman diliminde Çukurova Bölgesi kentlerinin durumu
kültürel, ekonomik ve politik açılardan değerlendirilmiştir. Persler hakimiyetleri
altındaki toprakları satraplık sistemiyle yönetmişler ve gerçekleştirmiş oldukları
fetihler ile Pers kralları imparatorluk sınırlarını devasa genişliğe ulaştırmıştı. Üç
kıtaya yayılım gösteren Pers nüfuzunu sürekli ve sonsuz bir şekilde devam
ettirebilmek adına bir yönetim sistemine gereksinim duyan Persler bu soruna
satraplık olarak adlandırdıkları bir çeşit eyalet sistemiyle çare bulmuşlardır. Pers
işgalinden sonra, Pers Savaşları nedeni ile sürekli egemen güçlere ödedikleri
vergiler dolayısıyla ekonomik bakımdan yeterince hırpalanan Kilikya (Çukurova)
halkı, ayrıca bu olumsuzluklar sonucunda kentlerin sanatsal ve mimari
etkinliklerine de yansımış ve bu etkinlikleri nerede ise bitirme noktasına
getirmiştir. Sus ve Persepolis sarayları Pers sanatında özellikle heykeltıraşlık ve
mimaride başarısını ortaya koymaktadır. Perslerin Anadolu’daki kültürel varlıkları
seramik, mimari, mühür, kabartma ve objeler ile anlaşılmaya çalışılmıştır. MÖ 6.
ve MÖ 4. yüzyıllarda yazıt verilerine göre başkent olma özelliklerini taşıyan
Meydancıkkale/Kirşu yerleşimi Pers ikonografisindeki kabartma parçaları da ele
alındığında Pers sanatının etkisinde kalmıştır.
Adana, Mersin, Osmaniye and Hatay regions are included in the scope of the
thesis we have discussed under the title of “Çukurova Under Persian Rule”. The
situation of the cities of the Cukurova Region in an estimated 200-year period,
which started after the occupation of Anatolia and Cilicia (Çukurova) by the
Persian king Kyros in 542 BC and ended with the end of Persian domination in
Anatolia as a result of the Battle of Issos in 333 BC It has been evaluated from
cultural, economic and political perspectives. The Persians ruled the lands under
their domination with the satrapy system and the Persian kings expanded the
borders of the empire with their conquests. The Persians, who needed an
administrative system in order to continue the Persian influence, which spread
over three continents, continuously and endlessly, solved this problem with a kind
of state system that they called satrapy. After the Persian occupation, the people
of Cilicia (Cukurova), who were sufficiently battered economically due to the
taxes they paid to the ruling powers due to the Persian Wars, also reflected in the
artistic and architectural activities of the cities as a result of these negativities and
brought these activities to the point of almost finishing. Sus and Persepolis
palaces reveal their success in Persian art, especially in sculpture and architecture.
The cultural assets of Persians in Anatolia were tried to be understood with
ceramics, architecture, seals, reliefs and objects. In the 6th and 4th centuries BC,
Meydancıkkale / Kirşu settlement, which has the characteristics of being the
capital according to the inscription data, was influenced by the Persian art when
the relief pieces in the Persian iconography are also considered.