Ordu şehri, Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz bölümünde yer alan 18.
yüzyıl sonlarına doğru kurulmuş yeni bir şehirdir. 1870’de Bucak kasabasının
isminin Ordu olarak değiştirilmesiyle günümüzdeki ismini almıştır. Osmanlı iskân
politikası çerçevesinde Ordu şehrinde de gayrimüslim nüfusun farklı dönemlerde
iskân edildiği görülür. Söz konusu zümreye din ve vicdan hürriyeti çerçevesinde
kiliseler de inşa edilmiştir. Mevcut Hristiyan mabetleri ise merkez teşkilatı ile
yapılan yazışmalar sonucunda tamir edilmiştir. Kiliselerin inşa ve tamir sürecinde
bir takım anlaşmazlıklar da yaşanmıştır. Gerek Müslüman halk ile Hristiyan
cemaatler gerekse Hristiyan cemaatlerin kendi aralarında bazı problemler
yaşadıkları görülür. Ordu özelinde özellikle Rum Ortodoks ve Ermeni Protestan
cemaatlerine ait kiliselerin inşa ve onarımına yönelik yazışmalarda bu durum
açıkça ortaya çıkar. “Ordu’da Osmanlı Dönemi Kiliseleri’’ adlı bu çalışmada
Ordu’daki ilk yerleşimlerden Osmanlı son dönemine kadar kilise yapım, onarım
faaliyetleri ve bu süreçte yaşanan anlaşmazlıklar ele alınmıştır. Bu bağlamda
Osmanlı dönemi Ordu’sunda kiliseler ve bu kiliselere mensup cemaatler ele
alınmıştır. Daha sonra, Ordu’daki kiliseler, kiliselerin tamir ve inşası ile bu
süreçte yaşanan uygulamalar, anlaşmazlıklar ve Batılı devletlerin müdahalelerine
yer verilmiştir.,
The city of Ordu is a new city built in the Middle Black Sea region of the
Black Sea Region in the late 18th century. In 1870, the name of the town of Bucak
changed to the name of the current name of the Ordu. Within the framework of
the Ottoman housing policy, the city of Ordu has also been inhabited in different
periods. The church was built within the framework of freedom of religion and
conscience. The existing Christian temples were repaired as a result of
correspondence with the central organization. There have also been some conflicts
in the process of building and repairing churches. Both the Muslim community
and the Christian communities and the Christian communities have some
problems among themselves. This is clearly evident in the correspondence for the
construction and repair of churches, especially for the Greek Orthodox and
Armenian Protestant communities. In this study called yaş Ottoman Churches in
the Army bu m Church construction, repair activities and the disagreements
during this period were discussed. In this context, the churches in the Ottoman
period and the communities belonging to these churches were discussed. Later on,
the churches in Ordu, the repair and construction of churches, the practices in this
process, disagreements and the interventions of the Western states were given.