İnsan yaşamında önemli bir yere sahip olan sinema 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış ve Lumiere Kardeşler’in 28 Aralık 1895’te Paris’te bir binanın bodrum katında yaptıkları ilk halka açık gösterimden bugüne baş döndürücü bir hızla gelişimini sürdürmeye devam etmiştir. Modern sayısal kameraların mobil cihazlara entegre edilmesiyle birlikte film yapmak yalnızca profesyonellere özgü bir uğraş olmaktan çıkmış ve bilgisayar destekli kurgu programlarının gelişmesiyle insanların yüksek görüntü kalitesine sahip filmleri yapmalarını olanaklı kılmıştır. İletişim teknolojilerinin gelişmesi ise akıllı telefonlar ve taşınabilir bilgisayarların ortam akışları ve indirme seçeneklerini film endüstrisine sunmuştur. İnternet ağlarının sahip olduğu hızlı yayın akışı ile sarılmış evrende sosyal ağlar ve sosyal medya ortamları sayesinde kısa filmlerin paylaşılması, gösterimi ve yayılması kolaylaşmıştır. Bununla birlikte, dijital kameralarla donatılmış mobil cihazların sağladığı avantajlar ekipman ihtiyacını azaltmış, ekipmanlara ulaşımın kolay olması ile birçok kişi kısa film yapma imkanına kavuşmuştur. Bunun sonucunda internet teknolojisiyle birlikte geleneksel film festivallerine alternatif olarak ortaya çıkan ve her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen özellikle mobil cihazların (akıllı telefon, tablet, gopro ve web) kameralarıyla çekilen kısa filmlerin katıldığı mobil film festivalleri ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, bu tez çalışmasında Annisa, Unsung Hero, Hopefully (Ojalá) ve Confession filmleri film dili açısından analiz edilmiştir. Sonuç olarak, telefon kamerasıyla çekilen kısa filmler özellikle teknik bakımdan bazı kısıtlılıklara sahip olsa da film dilinin başarılı bir şekilde bu filmlerde kullanıldığı görülmüştür.
Cinema plays an important role in human life, rapidly developing to this day since its emergence in the 19th century and the first public display by the Lumiere brothers on December 28th, 1895 in a buiding basement in Paris. With the integration of modern digital cameras into mobile devices, filmmaking has transcended the realm of professionals and, with the development of computer supported non linear editing programs, has made it possible for everyone to make films withhigh image quality. The development of communication technologies has allowed smartphones and mobile computers to penetrate the film industry with streaming and download options. The high bandwidth of Internet networks, along with the interconnected universe of social networks and social media environments have proliferated the sharing, viewing and distribution of short films. Additionally, the advantages of mobile devices equipped with digital cameras have greatly reduced the need for equipment, and the increasing ease of access to equipment has enabled many to create short films. This, in turn, has resulted in the emergence and proliferation of mobile film festivals, which developed with Internet technologies and were established as alternatives to traditional film festivals, conducted annually and screening short films exclusively shot with mobile devices (smartphones, tablets, action cameras, web). In this context, this thesis is the study of the short films Annisa, Unsung Hero, Hopefully (Ojalá) and Confession regarding their cinematic language. The findings of this thesis indicate that while short films shot on mobile phone cameras carry certain technical limitations, film language and cinematic techniques are successfully applied in these films.
