1980’li yıllardan itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan neoliberal
politikalar, dünyada ilk olarak kamu maden ocaklarının özelleştirilmesiyle
uygulanmaya başlamıştır. Türkiye’de de dünyaya paralel bir şekilde işleyen
süreçte, kamu maden ocaklarının verimsiz olduğu ve bu nedenle özelleştirilmesi
gerektiği söylemleri artmaya başlamıştır. Ekonomide kamu sektörünün payının
azaltılarak yerine serbest piyasa ekonomisinin aktörlerinin geçmesini öngören
neoliberal politikalar, beraberinde düşük ücretli, uzun çalışma süreli esnek,
güvencesiz, örgütsüz, taşeron çalışma sistemlerini getirmektedir.
Çok tehlikeli işler sınıfında yer alan maden işletmeleri, neoliberal
politikaların uygulanmasıyla birlikte özelleştirilip yeterli bilgi, deneyim ve
donanıma sahip olmayan işletmelere devredilmiştir. Rekabetçi serbest piyasa
ekonomisi aktörlerinden özel sektör işletmeleri, en az maliyet ile en çok karı elde
etmeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla özel işletmeler her şeyden önce karlarını
düşünüp maliyetlerini minimum yapmaya çalışmaktadırlar. Maliyetlerini ise
gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almaktan, gerekli teknolojik
yatırımları yapmaktan kaçınarak, işçileri taşeron firmalara istihdam ettirerek
azaltmaktadır. Tüm bu uygulamalar sektördeki iş kazaları ve meslek
hastalıklarının sayısının artmasına sebep olmuştur.
Bu çalışma özelleştirmelerin maden işçilerine, işçi sağlığı ve iş güvenliği
uygulamalarına nasıl yansıdığını ortaya koymayı amaçlamıştır. Çalışmada, 13
Mayıs 2014’teki maden kazası sonucu 301 maden işçisinin ölmesi nedeniyle
Soma Havzası konu edinilmiştir. Havzadaki maden işçilerinin çalışma koşulları,
kaza öncesi ve sonrası değişen ücretleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları,
denetimler, sosyal haklar ve sendikal örgütlenmenin yaşadığı değişimler de ortaya
konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada öncelikli olarak kapsamlı bir literatür taraması
yapılmış, ardından anket ve derinlemesine görüşme teknikleri alan araştırması
kullanılarak yapılmıştır. Anket sonuçları SPSS 25 programında analiz edilmiş ve
değerlendirilmiştir.,
The neoliberal policies have influenced the whole world since the 1980s,
firstly implemented in the world by the privatization of public mines. In the
process in Turkey that simultaneously functions with the world, the discourse of
that public mines are inefficient and so that they have to be privatized commenced
to increase. The neoliberal policies, which allow the actors of the free market
economy to be replaced with the public sector by reducing the share of the public
sector in the economy, bring low wages, long working hours and flexible,
precarious, unorganized and subcontracting systems.
The mining sector, which is in the category of very dangerous jobs, has
been transferred to the enterprises which do not have sufficient knowledge,
experience, and equipment by the implementation of neoliberal policies. Private
sector enterprises, which are of the competitive free market economy actors, aim
to get the most profit with minimum cost. Therefore, private enterprises, first of
all, pay attention to their profits and try to reduce their costs to the minimum. The
costs are reduced by not taking the measures of the necessary worker's health and
safety, avoiding the necessary technological investments and making the
subcontractors employing workers. All of these practices have led to an increase
in the number of occupational accidents and occupational diseases in the sector.
This study aims to suggest how privatization affects mine workers,
workers’ health and work safety implementations. In this study, Soma basin is
referred due to the loss of 301 workers after the mine accident on 13th of May
2014. The working conditions of workers, workers’s wages before and after the
accident, the changes in the workers’ health and work safety implementations,
inspections, social rights and changes in unionization of the workers are tried to
be examined. In this study, first, literature review has been done. Than, in the field
study method, questionnaire and indepth interview techniques have been used.
The results of the questionnaire have been analyzed and evaluated by using SPSS
25.