Zonguldak şehri, Cumhuriyet Dönemi’nde birçok şaire ve yazara ev sahipliği yapmıştır. Muzaffer
Tayyip Uslu ve Rüştü Onur bu şehrin iki garip şairidir. Aşkları, edebi hayatları ve hayalleri de onlar gibi
garip kalmıştır. Lise sıralarında başlayan arkadaşlıkları yaşamlarının sonuna kadar devam etmiştir.
Yaşadıkları dönemde adları pek duyulmamıştır. O dönemin ekonomik ve yaşam koşulları buna bir nevi
engel olmuştur. Kısacık hayatlarında, edebiyata olan tutkularını hiç kaybetmemişlerdir. Ölümlerinden
kısa süre sonra bu iki şairimiz, çeşitli araştırmalarla gün yüzüne çıkarılmıştır. 1940’lı yıllar edebiyatın
üç önemli ismi olan Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat etkisinde olduğu dönemdir.
Garip hareketi, bu şairlerin şiir dünyasına getirdiği önemli değişimlerden biridir. Muzaffer Tayyip ve
Rüştü Onur’un, Garip şiir akımından etkilendiği görülmektedir. Şiirlerinde Garipçilerin izlerine
rastladığımız şairler; şiirlerinde aşk, yaşama sevinci, otobiyografik izler, doğa, arzu, özlem, çocukluk,
sitem, ölüm, yalnızlık, sosyal eleştiri, arkadaşlık, ayrılık, yolculuk, özgürlük, üzüntü, şehir, gündelik
hayat, zaman, geçmiş, hastalık, Halk edebiyatı unsurları, insanlık sevgisi, savaş ve barış vb. temalarla
edebiyata yeni bir soluk getirmişlerdir. İçerikten sonra biçim açısından da Garip şiir akımının etkisinde
kaldıkları görülmektedir. Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur, Garip şairleri gibi şiirlerinde şekilsel
kalıpları yok saymışlardır. Buna bağlı olarak genellikle serbest ölçüyü kullanmışlardır. Biçimsel olarak
bakmamız gereken bir başka özellik nazım birimidir. Şiirlerinde ağırlıklı olarak bent nazım birimini
kullanmışlardır. Yine kafiye düzenine şiirlerinde neredeyse rastlamak oldukça güçtür. Buna bağlı olarak
ahenk unsurlarından kafiye ve redife de yer vermemişlerdir. Hem içerik hem de şekil olarak Garip
şiirinin izinde olan şairler, edebiyat dünyasında yeni bir perde aralamayı başarmışlardır. Bu tezin
bitiminden sonra şairlerin hem hayatlarına hem de sanatlarına dair derli toplu bir çalışma ortaya çıkmış
olacaktır.
The city of Zonguldak hosted many poets and writers during the Republican Period. Muzaffer Tayyip
Uslu and Rüştü Onur are the two strange poets of this city. Their love, literary life and dreams remained
as strange as they were. Their friendship, which started in high school, continues until the end of their
lives. Their names were not heard much during their lifetime. The economic and living conditions of
that period somehow prevented this. In their short lives, they have never lost their passion for literature.
Shortly after their deaths, these two poets were brought to light through various researches. The 1940s
was the period when he was under the influence of three important names in literature, Orhan Veli Kanık,
Melih Cevdet Anday and Oktay Rifat . Garip movement is one of the important changes that these poets
brought to the world of poetry. It is seen that Muzaffer Tayyip and Rüştü Onur were influenced by the
Garip poetry movement.The poets whose poems we encounter the traces of the Garipçis; love, joy of
life, autobiographical traces, nature, desire, longing, childhood, reproach, death, loneliness, social
criticism, friendship, separation, journey, freedom, sadness, city, daily life, time, past, illness, folk
literature elements, love of humanity, war and peace etc. They brought a new breath to literature with
themes. After the content, it is seen that they were under the influence of the Garip poetry movement in
terms of form. Muzaffer Tayyip Uslu and Rüştü Onur ignored formal patterns in their poems like Garip
poets. Accordingly, they generally used the free scale. Another feature that we should look at formally
is the verse unit. They mainly used bent verse unit in their poems. Again, it is very difficult to find the
rhyme scheme almost in his poems. Accordingly, they did not include rhyme and redif, which are
elements of harmony.The poets, who followed the Garip poetry both in content and form, have
succeeded in opening a new curtain in the world of literature. After the end of this thesis, a tidy study of
both the lives and arts of the poets will have emerged.
