Salgın hastalıklar dünyada çeşitli dönemlerde ekonomileri etkilemiştir. Bunlardan sonuncusu
koronavirüstür. Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan hastalık kısa süre
içerisinde uluslararası alanda yaygınlaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kısa
sürede bu hastalık küresel bir pandemi olarak ilan edilmiştir. Hastalığın yaygınlaşmasının
engellenmesi için alınan tedbirler başlangıçta belirsizlik ortamı yaratmıştır. Ortaya çıkan
belirsizlik süreci finansal piyasaları ve reel sektörü olumsuz etkilemiştir. Salgın döneminde
işsizliğin önüne geçmek, üretim faaliyetlerinin durmasını engellemek ve hane halklarının gelir
düzeyini korumak için genişletici para ve maliye politikaları izlenmiştir. Bir yandan hükümetler
diğer yandan merkez bankaları para musluklarını açmıştır. Ancak 2020 yılı yaz aylarında
tedbirlerin azaltılması talebi canlandırmış ve başta petrol olmak üzere emtia ile enerji fiyatları
yükselmiştir. Bu durum dünyada enflasyonu yükseltmiş ve Merkez Bankaları politika faizlerini
yükseltmeye başlamıştır. Bu da çoğu ülkelerde resesyon endişelerine neden olmuştur. Türkiye
ekonomisinde ise diğer ülkelerden farklı olarak resesyon yaşamamak için genişletici politikalar
devam etmiştir. Türkiye pandemi sürecine bazı makro ekonomik sorunlarla başlamıştır. Yine de
salgın ortaya çıktığında genişletici para ve maliye politikası izlenmiş ancak enflasyon
yükseldiğinde 2020 sonbaharında faizler yükseltilerek döviz kuru ve enflasyon kontrol altına
alınmaya çalışılmıştır. Resesyon endişelerinin ortaya çıkması sonucu hükümet fiyat istikrarını
bir kenara bırakarak istihdam, üretim ve yatırıma dayalı genişletici politikalar izlemiş ve
Merkez Bankası’ndan bunu beklemiştir. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı kararnameleri ile
Merkez Bankası başkanları değiştirilmiştir. Merkez bankası araç bağımsızlığını hükümetten
bağımsız olarak uygulayamamıştır. Bu çalışmada hükümetin pandemi döneminde uyguladığı
programlarla merkez bankasının para politikası kararları karşılaştırılmıştır. Elde edilen bulgular
hükümetin merkez bankası politikaları üzerinde etkili olduğunu göstermektedir
Epidemic diseases have affected economies in various periods around the world. The last of
these is coronavirus. The disease, which emerged in Wuhan city of China's Hubey province,
quickly spread internationally. This disease was quickly declared a global pandemic by the
World Health Organization (WHO). The measures taken to prevent the spread of the disease
initially created an atmosphere of uncertainty. The resulting period of uncertainty has negatively
affected financial markets and the real sector. During the epidemic period, expansionary
monetary and fiscal policies were followed to prevent unemployment, prevent production
activities from stopping, and maintain the income level of households. On the one hand,
governments and on the other hand, central banks have opened the money taps. However, the
reduction of measures in the summer months of 2020 revived demand and commodity and
energy prices, especially oil, increased. This situation increased inflation in the world and
Central Banks began to increase policy rates. This has caused recession concerns in many
countries. In the Turkish economy, unlike other countries, expansionary policies have continued
to avoid recession. Türkiye started the pandemic process with some macroeconomic problems.
Nevertheless, when the epidemic occurred, expansionary monetary and fiscal policy was
followed, but when inflation increased, interest rates were increased in the autumn of 2020 and
the exchange rate and inflation were tried to be taken under control. As a result of recession
concerns, the government put price stability aside and pursued expansionary policies based on
employment, production and investment, and expected this from the Central Bank. In this
context, the Central Bank presidents were changed by Presidential decrees. The central bank has
not been able to implement instrument independence independently of the government. In this
study, the programs implemented by the government during the pandemic period were
compared with the monetary policy decisions of the central bank. The findings show that the
government has an influence on central bank policies.