Tahlisiye İdaresi’nin kuruluşuna dair fikirler 1858 yılına kadar gider. İdare, 19. Yüzyılın ikinci yarısında Karadeniz Boğazı’nın trafiğinin artışına paralel olarak artan gemi kazalarını önlemek, kazalara müdahale etmek amacıyla Boğazın her iki kıyısında, sefaretlerin isteği üzerine kurulmuştur. Avrupa’daki muadillerine yakın tarihlerde faaliyete başlamıştır. Fakat onların aksine finansmanı bağışlarla değil Boğaz’dan geçen gemilerden alınan vergilerden sağlanmıştır. İdarenin aldığı vergi zaman zaman sefaretlerle Osmanlılar arasında tartışmalara sebep olmuş, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra İdare üzerindeki kontrol Sefaretlere geçmiştir. Bu kontrol altında “Masrafı Kendine Ait Bir İdare” olarak faaliyet göstermiştir. Bu dönemde para artıran İdare, artan gelirlerini Londra bankalarında değerlendirmiştir. İdare personeli yöre halkından seçilmiştir. Personelin başına İngiliz muallimler getirilmiş, İdare için koğuşlar, rokethaneler, gözcü kulübeleri, kayıkhaneler ve hastaneler inşa edilmiştir. Tezde, İdarenin kuruluşu açıklandıktan sonra ve finansmanı ile ilgili verginin belirlenmesi, sefaretlerin kontrolü, Birinci Dünya savaşında idarenin çalışması ve savaş sonrası durum açıklanmıştır. İdare’nin yapısı ve işleyişine dair bilgiler sunulmuştur. Tahlisiye yöntemleri, istasyonları, personeli, çalışma şekilleri hakkında bilgiler verilmiştir. Tahlisiye İdaresi kuruluşu, vergisi, binaları, işleyişi, yönetimi bakımından Osmanlı tarihinin kıyısında kalmış özgün bir kuruluşudur.
The ideas regarding the establishment of the Tahlisiye Administration date back to 1858. The Administration was established at the request of the embassies on both shores of the Bosphorus in order to prevent and intervene in ship accidents, which increased in parallel with the increase in the traffic of the Black Sea Strait in the second half of the 19th century. It started to operate at similar dates to its similar European organisations. However, unlike their European counterparts, it was financed not by donations but by taxes levied on ships passing through the Bosphorus. The taxes levied by the administration occasionally caused disputes between the embassies and the Ottomans, and after the 1877-78 Ottoman-Russian War, the control over the administration was transferred to the embassies. Under this control, it operated as an "Administration at its own expense". During this period, the Administration raised money and invested its increased revenues in London banks. The staff of the Administration was selected from the local population. British teachers were appointed as the head of the staff. Barracks, rocket houses, watchhouses, boathouses and hospitals were built for the Administration. In the thesis, after explaining the establishment of the Administration, the determination of the tax related to its financing, the control of the embassies, the work of the Administration during the First World War and the post-war situation are explained. Information on the structure and functioning of the Administration is presented. Information on the methods, stations, personnel and working methods of the Tahlisiye Administration is given. The Administration is a unique organisation in Ottoman history in terms of its establishment, taxation, buildings, functioning and management.