Konutlar, insanların temel ihtiyaçlarından yalnızca barınmaya hizmet eden mimari oluĢum
olmamakla birlikte birçok gereksinimlerin karĢıladığı yapılardır. Tarih öncesi çağlardan itibaren
insanoğlunun barınma Ģekli, bulunduğu bölgeye, coğrafi yapısına, iklim Ģartlarına ve sosyo
kültürel yapıya göre farklılıklar göstermiĢtir.
19. yüzyıl batılılaĢma hareketleri Osmanlı Konut mimarisi üzerinde birçok değiĢime neden
olmuĢtur. Bu değiĢim öncelikle saraylarda baĢlayarak daha sonra, batılı düĢüncelerin
benimsenmesiyle birlikte saray ve çevresinden koparak toplumun her alanında hüküm sürmeye
baĢlamıĢtır. Bu değiĢim dönemin geleneksel mimari anlayıĢı içerisine geliĢen ve yenilenen
Osmanlı konut mimarisi anlayıĢı ile birlikte değiĢen bir hareket olmuĢtur. Bu Avrupai mimarlık
akımı barok ve rokoko tarzında yenilikler, canlandırma hareketlerinin kullanılmasıyla birlikte
cephelerde baĢlamıĢtır.
1877-79 Osmanlı-Rus savaĢı sonrası Gürcistan‟ın Batum Ģehrinden Orduya gelen, Süleyman
PaĢanın oğlu, Hüseyin efendi tarafından 1896 yılında yaptırılan konak sivil mimarinin en güzel
ve en gösteriĢli yapılarından biridir. TaĢrada inĢa edilen ve döneminin özelliklerini taĢıyan
PaĢaoğlu Konağı batılı tarzda inĢa edilmiĢ ve ilin kültürel etkileĢimini üzerinde
barındırmaktadır. PaĢaoğlu Konağı plan, mimari, süsleme özelliklerinin ayrıntılı biçimde ele
alınarak değerlendirilip, Sanat Tarihi literatürüne kazandırılmaya çalıĢılmıĢtır.
Houses are not only architectural formations that serve the basic needs of people, but also
buildings that meet many needs. Since prehistoric times, the way of shelter of human beings has
differed according to the region, geographical structure, climatic conditions and socio-cultural
structure.
The westernization movements of the 19th century caused many changes on the Ottoman
residential architecture. This change first started in the palaces and then, with the adoption of
western ideas, it broke away from the palace and its surroundings and started to prevail in all
areas of society. This change has been a movement that has changed with the understanding of
Ottoman residential architecture, which has developed and renewed into the traditional
architectural understanding of the period. This European architectural movement began in the
façades with the use of revival movements and innovations in the baroque and rococo style.
The mansion, which was built in 1896 by Hüseyin Efendi, the son of Süleyman Pasha, who
came to Ordu from Batumi in Georgia after the 1877-79 Ottoman-Russian war, is one of the
most beautiful and ostentatious structures of civil architecture. PaĢaoğlu Mansion, which was
built in the countryside and has the characteristics of its period, was built in a western style and
embodies the cultural interaction of the province. PaĢaoğlu Mansion has been evaluated by
considering its plan, architectural and ornamental features in detail, and it has been tried to be
brought to the Art History literature.