Türk hâkimiyeti ile birlikte Anadolu’da pek çok zaviye açılmıştır. Eyalet-i
Rum’da kurulan zaviyelerin bazıları Selçuklu ve Beylikler dönemine aitken 15. ve
16. yüzyılda bölgede Osmanlı hâkimiyetinin tesisiyle birlikte zaviyelerin
kurulması devam etmiştir. Zaviyelerin kuruluş amaçlarından biri ıssız ve dağlık
alanları şenlendirmek olup Rum Eyaleti’nde bu amaç doğrultusunda çok sayıda
zaviye kurulmuş; mahalle, köy, mezra gibi yerleşim yerleri zaviyelerin etrafında
oluşmuş buralara ise genellikle zaviyelerin adı verilmiştir. Bu bağlamda zaviyeler
bölgenin iskânında önemli bir rol oynamıştır. Zaviyelerin önemli bir diğer rolü de
buralardan gelip geçen yolculara konaklama ve yeme-içme olanağı sağlamaktır.
Arşiv kaynaklarından anlaşıldığı üzere ayende ve revendeye hizmet etmeleri
amacıyla dükkân, han, hamam gibi yapılar ile köy, mezra, çiftlik gibi yerlerin
tamamı ya da bir kısmı zaviyelere vakfedilmiştir. Bazı zaviyelerin ise tuzla gibi
daha büyük vakıf akarlarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tahrir defterleri
zaviyelerin gelirlerine dair bolca malzeme sunmaktadır. Rum Eyaleti’ndeki
zaviyelerin önemli birer istihdam alanı oldukları söylenebilir. 16. yüzyılda
zaviyelerde çeşitli görevlerde istihdam edilen çok sayıda kişi belirli bir ücret
karşılığında hizmette bulunmuştur. Zaviye ve vakıf görevlilerinin ücretleri vakıf
şartları gereğince zaviye vakıflarından karşılanmıştır. Anadolu’da zaviyelerin
yoğunlaştığı yerlerin başında gelen Eyalet-i Rum’un sınırları zaman zaman
değişkenlik gösterse de eyaletin çekirdeğini Tokat, Sivas, Amasya, Çorum, Canik
ve Karahisar-ı Şarki sancakları oluşturmaktadır. Arşiv kaynaklarından 15. ve 16.
yüzyılda bölgede 425 zaviye tespit edilmiştir. Zaviyelerden 149’u Tokat, 77’si
Amasya, 59’u Canik, 55’i Çorum, 50’si Sivas, 35’i Karahisar-ı Şarki
sancağındadır. Zaviyelerin % 36’sı şehir merkezlerinde % 64’ü ise kırsal kesimde
kurulmuştur. Hangi tarikatlara bağlı oldukları bilinmemekle birlikte zaviyelerin
abdal, dede, baba, ata, ahi gibi adlar taşıması onların kurucularının meşreplerine
dair de bazı ipuçları barındırmaktadır.
With the domination of Turks, many zawiyas were opened in Anatolia.
While some of the zawiyas established in the Province of Rum belonged to the
Seljuk and Principalities periods, the establishment of zawiyas continued with the
establishment of Ottoman domination in the region in the 15th and 16th centuries.
One of the aims of the establishment of the zawiyas is to enliven the desolate and
mountainous areas, and many zawiyas were established in the Province of Rum
for this purpose; neighborhoods, villages and hamlets were formed around the
zawiyas, and these were usually called zawiyas’s names. In this context, zawiyas
played an important role in the settlement of the region. Another important role of
zawiyas is to provide accommodation and food and beverage facilities to the
passengers passing by. As it is understood from the archive sources, buildings
such as shops, inns, baths and places such as villages, hamlets, and farms were
donated, in whole or in part, to zawiyas in order to serve the ayende and revende.
It is understood that some zawiyas have larger foundation mites such as tuzla. The
tahrir registers provide ample material on the incomes of the zawiyas. İt can be
said that the zawiyas in the Province of Rum created an important employment
area. In the 16th century, many people who were employed in various positions in
the zawiyas served for a certain fee. The wages of the zawiya and foundation
officials were met from the zaviye foundations in accordance with the conditions
of the foundation. Although the borders of the province of Rum, which is one of
the places where zaviyas are concentrated in Anatolia, vary from time to time,
Tokat, Sivas, Amasya, Çorum, Canik and Karahisar-ı Şarki sanjaks constitute the
core of the province. From archive sources, 425 lodges were identified in the
region in the 15th and 16th centuries. 149 of the lodges were in Tokat, 77 in
Amasya, 59 in Canik, 55 in Çorum, 50 in Sivas and 35 in Karahisar-ı Şarki. 36%
of zawiyas were established in city centers and 64% in rural areas. Although it is
not known which sects they belong to, the fact that the zawiyas bear names such
as abdal, dede, baba, ata, ahi also contains some clues about the disposition of
their founders.