dc.contributor.author |
Özden, Şeyma Nur |
|
dc.date.accessioned |
2022-08-10T12:38:41Z |
|
dc.date.available |
2022-08-10T12:38:41Z |
|
dc.date.issued |
2017 |
|
dc.date.submitted |
2017 |
|
dc.identifier.uri |
http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/319 |
|
dc.description.abstract |
Ortaya çıkışı Yakınçağ’a dayanan Anayasa kelimesi devlet düzeni ve
siyasal düşüncenin merkez konularından birini teşkil eder. Devletin yönetim
biçimini belirleyen, yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin nasıl kullanılacağını
saptayan, kişi hak ve özgürlüklerini koruyan metinlerin tamamı anayasa olarak
adlandırılır. Devletlerin örf ve adetlerinin yazıya geçirilmesi ile başlayan anayasa
hareketi Batı’da ki sınıf ayrımına bağlı olarak gelişmiştir. Osmanlı Devleti’ne
gelince aynı durum söz konusu olmasa da yine bir nevi padişahın yetkilerini
sınırlandıran Sened-i İttifak ve Tanzimat Fermanı gibi belgelerle anayasal düzene
geçiş için bir adım atılmış sayılıyordu. Ardından gelen Islahat Fermanı bildirisi ile
de aynı doğrultuda bir gidişat izlenmiştir.
Devlet içindeki ilim sahibi olan kişilerin genellikle batı ülkelerinde
bulunan kanun ve anayasaları örnek alarak kendi devlet yapımıza uygun bir
anayasa oluşturma çabaları her dönemde mevcut olmuştur. Meşrutiyet’in ilanı ile
bir kanun olarak hazırlanan Kanun-u Esasi’de bu çabanın en somut delilidir.
1876’da kabul edilen Kanun-u Esasi, ilanından önce her yeni oluşum gibi oldukça
tartışılmıştır. Bir yanda padişah yanlıları, diğer yanda liberal-yenilikçi kişilerden
oluşan iki grup arasında bitmeyen tartışmalar sonucunda Belçika Anayasası örnek
alınarak bir anayasa oluşturulmuştur. Öyle ki bu anayasa 1921 yılında kabul
v
edilen yeni anayasanın yanında varlığını korumaya devam etmiş, yürürlükten
kaldırılmamıştır. Hatta 1921 Anayasası, Kanun-u Esasi üzerine kurulmuştur.
Mustafa Kemal’in hazırlamış olduğu Halkçılık Beyannamesi’de esas
alınarak hazırlanmış olan 1921 Anayasası kabul edilmeden tartışılan maddeler
içinde en çok üzerinde durulan konu meslek-i temsil ve iki dereceli seçim sistemi
olmuştur. Anayasanın ilanından sonra devrim niteliğinde birbirinin devamı olarak
gerçekleşen Saltanatın kaldırılması, Halifeliğin kaldırılması ve Cumhuriyetin ilanı
ile 1921 tarihinde kabul edilen anayasa artık ihtiyaçlara cevap veremez olmuştur.
Özelikle cumhuriyetin ilanı ile yeni devlet teşkiline yeni bir anayasa yapılması
gereği açığa çıkmıştır. Kanun-u Esasi Encümeni tarafından oluşturulan komisyon
yeni anayasa çalışmalarına hızla başlamış. Hazırlanmış olan kanun tasarısı
Meclis’e sunulduktan sonra, teklif edilen maddeler üzerinde Meclis’te uzun süren
tartışmalar yaşanmıştır. Mecliste vekillerden, dışarıda ise dönemin gazeteciyazarlarından yeni anayasa için birçok farklı fikir ortaya atılmıştır. Görüşülen
maddeler üzerinde en çok tartışmaya sebep olan ve üzerinde günlerce düşünülen
konular, cumhurbaşkanının yetkileri, kuvvetler birliği meselesi ve çift meclis
sistemi olmuştur. Uzun uzadıya görüşülen anayasa maddeleri 20 Nisan 1924
tarihinde kabul edilmiştir.
Demokratik bir rejim düzeni sağlamak için yapılmış olan 1924 Teşkilat-ı
Esasiye Kanunu 37 yıl boyunca, en uzun süre yürürlükte kalan anayasa olmuştur. |
en_US |
dc.description.abstract |
The emergence of the Constitutional word based on the Modern Age
constitutes one of the central issues of state order and political thought. All of the
texts that define the state of government and determine how to use legislative,
executive and judicial powers and protect the rights and freedoms of individuals
are called constitutions. The constitutional movement, which started with the
writing of customs and customs of the states, developed in accordance with the
class distinction in the West. When it came to the Ottoman State, the same
situation was not mentioned, but it was considered as a step for the transposition
of constitutional documents such as Sened-i İttifak and Tanzimat Fermanı which
restricted the powers of a certain sultan. With the following declaration of Islahat
Fermanı, a similar way had been was observed.
Efforts to formulate a constitution that is appropriate to the own state by
taking as examples the laws and constitutions generally found in the western
countries of the scholars within the state have always been available. Kanun-u
Esasi is the most concrete evidence of this effort, too, which is prepared as a law
with the declaration of Constitution. The Kanun-u Esasi, which was accepted in
1876, has been discussed quite a lot like every new formation before its
publication. As a result of unending discussions between the two groups which
have been occured by Sultan’s Fans and liberal innovators, a Constitution has
been designed getting a sample of the Belgium Constitution. This Constitution
continued to preserve its existence beside the new Constitution adopted in 1921
vii
and it has not been removed from the Constitution. In fact, the 1921
Constitutional Constitution was founded on the Constitution of Kanun-u Esasi.
The subject of the 1921 Constitution which was prepared based on the
Declaration of Populism that Mustafa Kemal had prepared was the most
emphasized subject of the debate without the adoption of the 1921 Constitution
and the two-grade election system. After the declaration of the Constitution, the
Constitution, which was adopted as the continuation of each other in the form of
revolution, was abolished and the Constitution accepted by the Constitution of the
Republic and the Constitution of the Republic was no longer able to respond to
the needs. Especially, the constitution of the republic and the constitution of a new
state have become a necessity to make a new constitution. The commission
formed by the Kanun-u Esasi Cemenian started to work on the new constitution.
After the draft law was presented to the Assembly, there were long discussions in
Parliament on the proposals. Many different ideas have been raised by the
parliamenters in Assembly and outside the parliament and out of the journalistswriters of time fort he New Constitution. The issues that caused the most
controversy over the material interviewed and considered for many days, were the
powers of the president, the force union issue and the dual-parliamentary system.
On 20 April 1924, the constitutional items that were discussed at length were
accepted.
The Constitution of 1924, which was made in order to provide a
democratic regime, became the constitution which lasted for the longest period of
37 years. |
en_US |
dc.language.iso |
tur |
en_US |
dc.publisher |
Sosyal Bilimler Enstitüsü |
en_US |
dc.rights |
info:eu-repo/semantics/openAccess |
en_US |
dc.subject |
Anayasa, cumhuriyet, kanun,Constitution, republic, law |
en_US |
dc.title |
1924 Teşkilat-I Esasiye Kanunu Hakkında Basına Yansıyan Tartışmalar |
en_US |
dc.title.alternative |
1924 CONSTİTUTİON DEBATES REFLECTED İN THE TURKISH PRESS |
en_US |
dc.type |
masterThesis |
en_US |
dc.contributor.department |
Ordu Üniversitesi |
en_US |
dc.contributor.department |
Sosyal Bilimler Enstitüsü |
en_US |