Abstract:
Teknoloji alanındaki köklü yenilikler yaşamın akışına yön vermede önemli bir rol oynamaktadır. İnsanın teknolojiye bağımlılığı teknolojinin her alanda hâkimiyeti ve genişleyen etki alanı sanatı/sanatçıyı kendi atmosferine doğru çekmektedir. Doğası gereği sanat kaçınılmaz olarak bu gelişmeler ve dönüşümlerden payına düşeni almakta, sanatçının sanat eserini üretirken yaratım sürecinden uygulama sürecine kadar olan evrede teknolojinin sunduğu olanaklardan nasıl yararlandığı, sanat eseri ve sanatçı üzerindeki etkisi günümüzde sıkça tartışılmaktadır. Teknolojik gelişimlerinin bir sonucu olarak sanat alanındaki gelişmeler ortaya yeni anlayış ve akımların çıkmasına neden olmuştur. Geleneksel sanat dil ve üretim biçiminden uzaklaşma, yeni anlatım biçimleri ve teknikleri kullanma yaygınlaşmaya başlamış, bir taraftan geleneksel yöntem ve teknikler kullanılırken, bir taraftan da çağın gereksinimlerine yanıt veren, çağın teknolojisine uyum sağlayan çağdaş yöntemler çatışmalı bir duruma yol açmıştır. Bu çelişkili/çatışmalı durum sanatçı içinde bir soru/n oluşturmaktadır. Sanatçı üretim sürecinde teknolojiyi amacının bir aracı olarak mı kullanmakta? Yoksa teknolojinin büyüleyici dünyasının akıntısına kapılarak teknolojiye bağımlımı kalmıştır? Soruları Sanatçının tasarım ve üretim sürecini etkileyen bu faktörler, sanat eserinin de niteliğini, hangi amaca hizmet ettiğini, eşsizliğini tartışmaya açmış, sanat eserinin seri üretimin bir parçası olmasına olanak sağlamıştır. Sanatçının tasarımının hangi yöntem, tekniklerle uygulamaya konulduğu, sanatçı tarafından bizzat gerçekleştirilip/ gerçekleştirilmediği, asıl olanın idea ve tasarım sürecimi, üretim biçimimi, yoksa ortaya çıkan sanat yapıtımı olduğu soruları teknolojinin sanat alanında kullanılması ile birlikte daha karmaşık bir hal almış tartışmaya açık hale gelmiştir.