Please use this identifier to cite or link to this item: http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/411
Title: 1980 Sonrası Türk Sinemasında Din Adamı Temsili
Other Titles: REPRESENTATİON OF RELİGİOUS PERSON İN TURKİSH CİNEMA AFTER 1980
Authors: Doç. Dr. Uğur, Ufuk
Günaydın, Rıza
Ordu Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Keywords: Cinema, Turkish Cinema, Religious Man,Sinema, Türk Sineması, Din Adamı
Issue Date: 2019
Publisher: Sosyal Bilimler Enstitüsü
Abstract: Küresel köy tanımlamasından sonra kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ile dünyanın bir mahalle telaşına kadar indirgendiği günümüzde sinema, kültürü üreten etkili bir sanat dalı halini almıştır. Sinema icadından birkaç on yıl sonra dünya genelinde büyük bir endüstriye dönüşmüştür. Türkiye’de ise sinema sanat olarak var oluşunu 1960 yıllardan sonra ortaya koymaya başlamıştır. Gerçek anlamda sanatsal bir sinema dilinin oluşması ise 1990 yıllarından sonra, Türk yönetmenlerin Avrupalı yönetmenlerle yaptıkları ikili çalışmalar neticesinde oluşmaya başlamıştır. Bu araştırma Türk sinemasının dönüm noktasını oluşturan 12 Eylül sonrası filmleri özelinde Türk sinemasında kullanılan din adamı karakterlerinin temsil şekillerini sosyolojik film çözümleme yöntemi çerçevesinden değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Cumhuriyet yönetimi ve dönemin aydınları yeni Türkiye’nin inşası konusunda batı tipi modernliğin ülkeye kazandırılmasını amaçlamışlardır. Bu doğrultuda modernizmin bireye ulaşması için her yol kullanılmaya başlanmıştır. Sinema da bu durum sürecinde etkili bir biçimde kullanılmaya başlamıştır. Aydınların batı tipi modernlik karşısında bir engel olarak görüp her fırsatta dillendirdiği din ve geleneksel yaşam şekli bu dönemde yapılan filmlerde fazlaca eleştirilmiştir. Din adamlarının olumsuz karakterler olarak temsil edildiği bu filmlerle dinin ve geleneksel yaşam şeklinin halkın üzerindeki etkinliği törpülenmeye çalışılmıştır. Bu çalışma 1980 sonrası çekilen Türk filmlerindeki din adamı temsillerini farklı yönetmenler çerçevesinden ele alarak, topluma yansıtılma biçimlerini anlamaya çalışmaktadır.
After Mcluhan's definition of global village, with the expansion of mass media, the world has been reduced to a neighborhood bustle and cinema has become an effective art that produces culture. A few decades after the invention of cinema, it has grown into a major industry worldwide. If the existence of cinema as art in Turkey has begun to reveal after 1960. The creation of a truly artistic cinematic language began to emerge after 1990s as a result of the dual works of Turkish directors with European directors. This research aims to evaluate the representations of the clergy characters used in Turkish cinema in the context of sociological film analysis method especially in the post-September 12 films which constitute the turning point of Turkish cinema. İntellectuals of the period were aimed at gaining the Republican administration and the country's western type of modernity in the construction of the new Turkey. In this direction, every way has been used for modernism to reach the individual. Cinema has also started to be used effectively in this process. The religion and traditional way of life, which the intellectuals have expressed as an obstacle against the western type of modernity, have been criticized in the films made in this period. With these films in which the clergy are represented as negative characters, the effectiveness of religion and traditional way of life on the people is tried to be filed. This study tries to understand the ways of reflecting the cleric representations in Turkish films taken after 1980 in the frame of different directors.,Mcluhan’ın,
URI: http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/411
Appears in Collections:Sosyal Bilimler Enstitüsü

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Rıza Günaydın.pdf1.87 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.