Okuma becerisinin kazanımı ilkokul düzeyinde gerçekleştirilmektedir. İlkokul birinci sınıftan itibaren sınıf öğretmenleri okuma becerisine yönelik akıcı okuma ve okuduğunu anlama çalışmalarını yürütmektedir. Okuma birçok süreci içinde barındıran karmaşık zihinsel bir beceridir. Öğrenciler okuma sırasında birtakım güçlükler yaşayabilmektedir. Bu güçlükler kelime tekrarı, hece tekrarı, hece veya kelime eklenmesi, heceleyerek okuma vb. şekillerde kendini göstermektedir. Okuma güçlüklerinin sınıflandırılmasında alana özgü ortak bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Genel olarak disleksi diye ifade edilen okuma güçlüklerinin giderilmesi için sınıf öğretmenleri yeterli donanıma sahip olmalı ve bu konuya ilişkin farkındalıkları yeterli düzeyde bulunmalıdır. Araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin okuma güçlüklerine ilişkin farkındalık düzeylerinin incelenmesidir. Çalışma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseninde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2022-2023 eğitim-öğretim yılının güz döneminde Samsun ilinde görev yapan gönüllü 44 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak uzman görüşü alınarak oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Bu görüşme formunda okuma güçlüklerine ilişkin 6 demografik ve 5 açık uçlu soru yer almaktadır. Elde edilen veriler üzerinde Maxqda programı kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre okuma güçlüğü farkındalığı öğretmenden öğretmene farklılık göstermektedir. Katılımcıların okuma güçlüğüne ilişkin farkındalık düzeyleri incelendiğinde, okuma güçlüğü kavramını az düzeyde bilmelerinin yanı sıra bu güçlüğü gidermeye yönelik uygulama veya etkinliklerin çok da farkında olmadıkları söylenebilir. Bunun en önemli sebebinin katılımcıların büyük bir kısmının ne lisans eğitimleri sürecinde ne de hizmet içi eğitim kurslarıyla okuma güçlüğüne ilişkin bir eğitim almaması olduğu görülmektedir. Çalışmanın bir diğer önemli sonucu ise katılımcı sınıf öğretmenleri okuma güçlüğü kavramı ile ilgili kavram yanılgılarının olmasıdır. Öğretmenlerin büyük bir kısmı okuma güçlüğünü disleksi ile eş anlamlı olarak belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yarısı okuma güçlüklerini giderme sürecinde her ne kadar birebir okuma çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyleseler de okuma güçlüğü çeken öğrencilere uygun ayrı bir öğretim programı izlenmediği, bir standardın olmadığı görülmektedir Sınıf öğretmenlerinin yaklaşık dörtte birinin süreçte veli ile iş birliğini tercih etmesi düşündürücüdür. Bu sonuçlardan hareketle sınıf öğretmenlerine yönelik lisans düzeyinde okuma güçlüğü ile ilgili dersler yer almalı ayrıca hizmet içi atölye çalışmalarına yer verilmelidir. Okuma güçlüklerinin giderilmesi amacıyla okul rehberlik, rehberlik araştırma merkezlerinin ve okuma uzmanlarının ortaklaşa yürütebilecekleri bir öğretim planlaması sürece dahil edilmelidir.
The acquisition of reading skills is achieved at the primary school level. From the first grade of primary school, classroom teachers conduct fluency reading and reading comprehension studies on reading skills. Reading is a complex mental skill that includes many processes. Students may experience some difficulties while reading. These difficulties include word repetition, syllable repetition, adding syllables or words, reading by spelling, etc. It manifests itself in different ways. There is no standard field-specific classification in the classification of reading difficulties. In order to eliminate reading difficulties, generally referred to as dyslexia, classroom teachers must be adequately equipped, and their awareness of this issue must be sufficient. The present study aims to examine the awareness levels of classroom teachers regarding reading difficulties.
The study was carried out in a case study design, one of the qualitative research designs. The research study group consists of 44 volunteer classroom teachers working in Samsun in the fall semester of the 2022–2023 academic year. A semi-structured interview form created by taking expert opinions was used as a data collection tool. This interview form includes six demographic and five open-ended questions regarding reading difficulties. Content analysis was performed on the data obtained using the Maxqda program. According to the research results, awareness of reading difficulties varies from teacher to teacher. When the participants' awareness levels regarding reading difficulties are examined, they have little knowledge of reading difficulties. They need to be aware of the practices or activities to eliminate this difficulty. The most important reason for this is that most participants did not receive any training on reading difficulties, either during their undergraduate education or through in-service training courses. Another significant study result is that the participating classroom teachers have misconceptions about reading difficulty. The majority of teachers stated that reading difficulty is synonymous with dyslexia. Although half of the teachers who participated in the research said that they carried out one-on-one reading studies in the process of eliminating reading difficulties, it is seen that a separate curriculum suitable for students with reading difficulties is not followed, and there is no standard. It is thought-provoking that approximately one-quarter of the classroom teachers prefer cooperating with parents. Based on these results, the class There should be courses on reading difficulties at the undergraduate level for teachers, and in-service workshops should also be included. In order to eliminate reading difficulties, an instructional planning process that can be carried out jointly by school guidance, guidance research centers, and reading experts should be included in the process.