Trabzon ili Karadeniz Bölgesi’nin önemli liman kentlerinden biri olmuştur. Bu sebeple kültürel etkileşimi oldukça fazladır. Pagan topluluklarından Hıristiyan gruplara ve sonunda da Müslüman Türklere ev sahipliği yapmıştır. Bölgede yaşamış toplumlardan ötürü mimari çeşitlilik de imar faaliyetlerine yansımıştır. Çalışmanın konusu olan Azize Anna Kilisesi bu mimari çeşitlilikten faydalanmış ve iki yapım aşaması geçirmiştir. İlk ne zaman yapıldığı bilinmemekle birlikte I. Basileios’un yapıyı 9. yüzyılda yenilediği bilinmektedir. Kilise 20. yüzyıla kadar ibadethane olarak misyonunu sürdürmüş, bölgede camiye dönüştürülmeyen nadir yapılardan biri olmuştur. Azize Anna’ya adanan yapı, mimari detayları ve gün yüzüne çıkarılan freskleri ile küçük boyutlu olma dezavantajını geride bırakmıştır. Çalışma kapsamında bölgedeki diğer yapılar hakkında kısa bilgilendirmeler verilmiş ve özellikle kült bağlamında araştırmalar yapılmıştır. Yapının dönemi içerisindeki yeri, ikonografisi, restorasyon öncesi ve sonrası görselleri, ek olarak Azize Anna hakkında yapılan araştırma, çalışmanın Sanat Tarihi alanına uygun olmasına imkân tanıyacaktır.
Trabzon province has been one of the important port cities of the Black Sea region. For this reason, its cultural interaction is quite high. It hosted pagan communities, Christian groups and eventually Islam. Due to the societies existing in the region, architectural diversity is also reflected in the construction activities. The Church of Azize Anna, the subject of this study, benefited from this architectural diversity and underwent two construction phases. It is known that Basileios I had the building rebuilt in the 9th century. The church continued its mission as a place of worship until the 20th century and was one of the rare buildings in the region that was not converted into a mosque. The building, dedicated to Azize Anna, overshadowed the disadvantage of its small size with its architectural features and frescoes. Within the scope of the study, brief information about other buildings in the region is given and research is carried out especially in the context of Anna cult. The place of the building in its period, its iconography, its visuals before and after restoration, and the research on Anna allow the study to fulfill its discipline.