Toplumlar, kendini diğer toplumlardan ayıran maddî ve manevî birikimleri, gelecek nesillere aktarmaya çalışır. Halkın yaşantısından süzülerek oluşan sözlü halk eserleri de dilin kültür taşıyıcı özelliğini ortaya koyar. Türklerin oluşturduğu çeşitli sözlü halk ürünleri içinde en eski verimlerden biri olan türküler ise yalnızca derlendiği yörenin özellikleri ile değil aynı zamanda metinlerinde yer alan coğrafî atıflar ile dünyanın pek çok yeri hakkında bilgiler içerir.
Çalışmada, türkülerde geçen ülke ve şehir adları, nitel araştırma yöntemi ve doküman inceleme tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. TRT Türk Halk Müziği Sözlü Eserler Antolojisi’nde yer alan türküler, araştırmanın materyal olarak belirlenmiştir. Ortaya çıkan türkü metinleri, yer adları bağlamında incelenerek elde edilen veriler, temalara ayrılmıştır. Sınıflandırılan veriler, yer adlarının verdiği bilgiler ışığında analiz edilmiş; türkülerde hangi coğrafyaların konu edinildiği, konu edinilen coğrafyaların nasıl tasvir edildiği ve tasvir edilen coğrafyaların türkülerdeki anılma sıklıkları ortaya çıkarılmıştır. Ortaya çıkan sıklıklar, ülke ve şehirlerin, Türk kültürü ile müşterekleri hakkında pek çok verinin elde edilmesini sağlamıştır. Sonrasında ise ülke ve şehir adları ile ilişkilendirilen sosyal, kültürel, coğrafî, beşerî unsurlar, türkülerde tavsif edildiği şekilde analize tabi tutulmuştur. Yapılan çözümlemeler sonucunda, ülke ve şehir adları bağlamında ortaya çıkan muhtelif verilerin yanı sıra türkülerde halkın dilinden yapılan tasvirlerin çeşitli bağlamlarda incelenmesinin, tarih, coğrafya, sosyoloji, psikoloji, tıp, ziraat alanları başta olmak üzere birçok bilim dalının literatürüne katkı sağlayabileceği değerlendirilmiştir. Dolayısıyla türkülerin disiplinlerarası çalışmalara daha fazla konu edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca türkülerde yer alan ülke ve şehir adlarının bugünkü Türkiye sınırlarının çok ötesine uzandığı; Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarını kapsayan geniş bir coğrafyaya yayıldığı görülmüştür. Türkü derlemelerinin gerçekleştirildiği havzaya göre çok daha geniş olan bu coğrafyanın, Türk kültürünün taşındığı yerler olarak değerlendirilmesinin yanı sıra Türk kültürünü etkileyen coğrafyalar olarak da ifade edilebileceği düşünülmüştür. Bu düşünceden hareketle, türkülerin derlenme sahasının daha geniş bir coğrafyada ele alınmasının bir gereklilik olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Societies try to transfer the material and spiritual accumulations to future generations that distinguish themselves from other societies. Oral folk works, which are formed by getting filtered from the life of the people, also reveal the cultural bearer feature of the language. Folk songs, which are one of the oldest products among the various oral folk products created by the Turks, contain information not only about the characteristics of the region in which they were compiled, but also about many places in the world with the geographical references in their texts.
In the study, country and city names in the folk songs were analyzed using qualitative research method and document analysis technique. The folk songs in the TRT Turkish Folk Music Oral Works Anthology were determined as the sample of the research. The data obtained by examining the final folk song texts in the context of place names were divided into themes. The classified data were analyzed in the light of the information given by the place names; which geographies were the subject of the folk songs, how these geographies were depicted and the mentioning frequencies of the geographies in the folk songs were revealed. The revealed frequencies have provided a great deal of data about the commons of countries and cities with Turkish culture. Afterwards, social, cultural, geographical and human elements associated with country and city names were subjected to analysis as described in folk songs. As a result of the analyzes carried out, it has been found that, besides the various data that emerged in the context of country and city names, the examination of the descriptions made from the language of the people in folk songs in various contexts can contribute to the literature of many branches of science, especially in the fields of history, geography, sociology, psychology, medicine and agriculture. Therefore, it was concluded that folk songs should be more subject to interdisciplinary studies. In addition, the country and city names in the folk songs extend far beyond the borders of today's Turkiye; it has been observed that it has spread to a wide geography covering the continents of Europe, Asia and Africa. It has been thought that this geography, much wider than the basin where folk song collections are made, can be expressed as geographies that affect Turkish culture as well as being evaluated as places where Turkish culture is carried on. Based on this idea, it has been concluded that it is a necessity to deal with the compilation area of folk songs in a wider geography.