At the beginning the documenary filmmaking is under the domination of few masters. The authentic cinematographic approaches and personal styles of these independent filmmakers had a remarkable place in the development of documentary. In 1970s more documentary filmmakers began to affect these developments. In the process of documentray film, with these new names, arguments about ethics take place an important place. Discussions on ethics increased at the ends of the ‘90s with the changes on media sector. Documentary filmmakers see themselves as storytelling artists and ethical behaviours take place in the center of their projects. They have the feeling of responsibility to their subjects, audience, personal opinions and the boundaries of production that they determine. This responsibility directs them to act sensitive in these fields. They make decisions around “not to damage”, “to protect the defenseless” and “to honor audience’s trust” principles. Through the production process, kinds of ethical problems appear that the documentary filmmaker has to overcome. In the solutions of these problems, documentary filmmaker mostly rely on his own decisions. Besides this, guidance of the sponsor, discussions in the film festivals that joined and online environments can be leading.
This paper dwells upon the ethical problems that documentary filmmakers face. Nowadays, it has been observed that the filmmakers injure the ethical resposibilitiy to their subjects because of the commercial press on them from time to time. Besides, documentary filmmakers have lived the difficulties of the differentation between
documentaries, reality shows and hybrid kinds got blurred ethically. In the study, the conflicts that documentary filmmakers face in the pre-production, production and post-production phases, ethically, are discussed by the help of samples from the films.
Belgesel sinema başlangıçta az sayıdaki ustanın hâkimiyeti altındadır. Bu bağımsız film yapımcılarının kendilerine özgü sinematografik yaklaşımları ve kişisel stilleri belgeselin gelişiminde önemli bir yer tutmuştur. Belgeseldeki gelişmeleri 1970’li yıllarla birlikte daha geniş sayıdaki ve çeşitlilikteki belgesel sinemacı etkilemeye başlamıştır. Belgesel sinemanın gelişim sürecinde bu yeni eklenen isimlerle birlikte yürütülen etikle ilgili tartışmalar önemli bir yer tutmaktadır. Etik üzerine tartışmalar medya sektöründeki değişimlerle birlikte 1990’lı yılların sonu itibariyle artmıştır.
Belgesel film yapımcıları kendilerini hikâye anlatan sanatçılar olarak görmekte olup, projelerinin merkezinde etik davranışlar yer almaktadır. Belgesel film yapanların konu aldıkları kişilere, izleyicilerine, kişisel görüşleri ve yapımın sınırlılıklarına karşı belirledikleri bir sorumluluk duyguları vardır. Bu sorumluluk onları bu alanlara karşı hassas davranmaya yöneltmektedir. Genel olarak paylaştıkları “zarar verme”, “savunmasız olanı korumak” ve “izleyicinin güvenini onurlandırmak” ilkeleri etrafında kararlar almaktadırlar. Yapım boyunca belgesel film yönetmeninin aşması gereken çeşitli etik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların çözümünde ağırlıklı olarak belgesel film yönetmeni kendi kararlarına yaslanmaktadır. Bunun yanı sıra da çalışmasına
sponsor olan yöneticilerin rehberliği, katıldığı film festivalleri ve çevrimiçi ortamlardaki tartışmalar yönlendirici olabilmektedir.
Bu bildiri, belgesel film yapımcılarının karşılaştıkları etik sorunların neler olduğu üzerinde durmaktadır. Günümüzde belgeselcilerin üzerindeki ticari baskıların, yapımlarına konu olan öznelere karşı sahip oldukları etik sorumluluğu zaman zaman zedelediği görülmektedir. Ayrıca belgesel film yapımcıları, belgesellerin, realite
şovları ve melez türlerle arasındaki ayrımın bulanıklaşmasının zorluklarını da etik olarak yaşamaktadırlar. Çalışmada, belgeselcilerin yapım öncesi, yapım aşaması ve sonrasında etik açıdan karşılaştıkları çatışmalar belgesel filmlerden örneklerle ele alınmaktadır.