Bu araştırmanın amacı, dindarlık, sürekli kaygı ve saldırganlık arasındaki ilişki ve etkileşimleri tasvir ve tespit etmektir. Ayrıca, cinsiyetin dindarlık, sürekli kaygı ve saldırganlık bakımından fark oluşturup oluşturmadığı bu araştırma çerçevesinde ele alınmıştır. Araştırmaya, 2017 -2018 yıllarında, farklı üniversite ve çeşitli fakülte ve bölümlerinde, farklı sınıf seviyelerinde öğrenim gören toplam 415 gönüllü öğrenci katılmıştır. Veriler tesadüfi örnekleme yöntemi ile toplanmıştır. Araştırmada Hellmeister ve Zwingmann tarafından geliştirilen ve Apaydın (2010) tarafından Türkçeye tercüme edilen Münchner Motivasyonel Dindarlık Envanteri, Buss-Perry Saldırganlık Ölçeği (BPSÖ) ve Sürekli Kaygı Ölçeği-16 (STAI FORM TX-2) kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesi sürecinde t-test ve regresyon analizleri uygulanmıştır. Örneklemin dindarlık ve saldırganlık bakımından genel profili çıkarılmış, katılımcıların dindarlık düzeylerinin yüksek olduğu, saldırganlık ölçeğinin ise sözel saldırganlık ve şüpheci-düşünsel düşmanlık alt ölçeklerinden ölçek ortalamasının üzerinde bir değer alırken, diğer alt ölçeklerde saldırgan eğilimlerin düşük olduğu tespit edilmiştir. Kadınlar, dindarlığın Tanrıyla ilişki alt ölçeğinde erkeklerden farklılaşmıştır. Erkekler sürekli kaygı ölçeğinin mutlu ve memnun olmama alt ölçeğinde daha yüksek ortalama elde ederken, kadınlar yorgunluk ve kaçınma alt ölçeğinden daha yüksek ortalama almışlardır. Saldırganlığın alt ölçeklerinde de cinsiyet fark oluşturmuştur. Erkekler fiziksel saldırganlık, duygusal düşmanlık ve öfke boyutlarında kadınlara nazaran daha yüksek ortalamalara sahiptir. Sürekli kaygı, saldırganlığın duygusal-bilişsel düşmanlık, duygusal-tepkisel öfke ve şüpheci ve düşmanlık boyutlarını; dindarlığın Tanrı ile ilişki boyutu, şüpheci ve düşünsel düşmanlık dışındaki diğer boyutlarını yordamaktadır. Bununla birlikte dindarlığın, dini inanç ve yardımlaşma alt ölçeği, saldırganlığın duygusal-tepkisel öfke boyutunu açıklamaktadır.
The aim of this study is to investigate the relationships and interactions between religiosity, trait anxiety, and aggression. In addition, whether religiosity, trait anxiety and aggression differ by gender is discussed. A total of 415 volunteer students from different grades and departments participated in the study in 2017-2018. Data were collected by random sampling method. The Munchner Motivational Religiosity Inventory developed by Hellmeister and Zwingmann and translated into Turkish by Apaydin (2010), Buss-Perry Aggression Scale (BPSO) and Trait Anxiety Scale-16 (STAI FORM TX-2) were used. T-test and regression analyses were conducted. While the general profile of the sample in terms of religiosity and aggression was taken, it was found that the level of religiousness of the participants was high and the aggression scale was above the scale average from verbal aggression and skeptical-intellectual hostility subscales, whereas it was found that the aggressive tendencies were lower in the other subscales. Women differed from men in the relationship of religiosity with God. While males obtained higher mean scores on the unhappy and dissatisfaction subscale of the trait anxiety scale, women received a higher average than fatigue and avoidance subscale. Gender differences were also observed in the subscales of aggression. Men have higher averages than women in terms of physical aggression, emotional hostility, and anger. Continuous anxiety, emotional-cognitive hostility, emotional-reactive anger and skepticism and hostility dimensions of aggression; the dimension of religiosity with God predicts other dimensions other than skeptical and intellectual hostility. However, religiosity, religious belief, and welfare subscale explain the emotional-reactive anger dimension of aggression.