Interest is strictly prohibited in the basic sources of Islamic religion. However, in today's societies, people need financial institutions to meet their daily needs, to evaluate their savings, or to realize some of their needs and expectations. In this sense, institutions that claim to offer interest-free finance services to respond to the financial needs and demands of Muslim individuals have taken their place in Muslim societies. The purpose of this study is first to investigate the attitudes of Muslim individuals on interest and Participation Banks, whether there is a cognitive dissonance among the elements of the attitude, second, to identify and illustrate what motivations to eliminate this contradiction. A structuredinterview form was used to collect the data. The form was sent via e-mail and the responses from the participants were received by the same method. A total of 51 instructors from a different degree at state universities participated in the study. The research was designed in a qualitative design and quantified when necessary. The results showed that the participants' perceptions of religiousness were high and the majority of the participants had negative attitudes towards interest. However, it was understood that the majority of the participants did not have positive attitudes towards participation banks, while they met their financial needs and turned to financial institutions working with the interest rate system. In accordance with Festinger's theory of cognitive dissonance, it was concluded that the participants had some motivations to overcome the discrepancies among their beliefs and behavior and to achieve inner peace again.
İslam dininin temel kaynaklarına faiz kesin bir dille yasaklanmıştır. Bununla birlikte, günümüz toplumlarında, insanlar günlük ihtiyaçlarını karşılamak, tasarruflarını değerlendirmek veya ihtiyaç ve beklentilerinin bir kısmını gerçekleştirmek için finansal kurumlara ihtiyaç duyarlar. Bu anlamda, Müslüman bireylerin finansal ihtiyaçlarına ve taleplerine cevap verebilmek için faizsiz finans hizmeti sunduğunu iddia eden kurumlar, Müslüman toplumlarda yerini almıştır. Bu çerçevede bu araştırmanın amacı, Müslüman bireylerin faiz ve katılım bankaları konusundaki tutumlarını belirlemek, tutumun öğeleri arasında “bilişsel çelişki” yaşayıp yaşamadığı, eğer böyle bir çelişki varsa, bu çelişkiyi ortadan kaldırmaya yönelik ne gibi motivasyonlar kazandığını tespit ve tasvir etmektir. Bu araştırmada yapılandırılmış mülakat formu kullanılmıştır. Form e-posta yöntemi ile gönderilmiş ve katılımcılardan cevapları yine e-posta yöntemiyle toplanmıştır. Araştırmaya bir devlet üniversitesinde görev yapan farklı unvanlardan toplam 51 kişi katılmıştır. Araştırma nitel desende kurgulanmış, yeri geldiğinde nicelleştirmeler yapılmıştır. Araştırma sonucunda katılımcıların dindarlık algılarının yüksek olduğu, katılımcıların çoğunluğunun faize yönelik olumsuz tutuma sahip olduğu tespit edilmiştir. Bununla beraber, katılımcıların büyük bir çoğunluğunun katılım bankalarına yönelik de olumlu tutumlarının bulunmadığı, finansal ihtiyaçlarını karşılarken yeri geldiğinde faizli sistemle çalışan finans kuruluşlarına yöneldikleri anlaşılmıştır. Katılımcıların Festinger’in önerdiği “bilişsel çelişki” kuramına uygun olarak inancı ve davranışı arasında ortaya çıkan uyumsuzlukları gidermek ve tekrar iç huzuru yakalamak için bazı güdülenmelere sahip olduğu kanaatine ulaşılmıştır.