Amaç: Araştırmada kadınların aile planlaması yöntem kullanımının endişe düzeyine etkisini belirlemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte yapılan bu araştırmanın örneklemini Trabzon ilinde bir hastanenin polikliniklerine 15.05.2019-01.10.2019 tarihleri arasında başvuran 339 kadın oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Kişisel Bilgi formu ve Penn Eyalet Endişe Ölçeği (PEEÖ) ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, Cronbach Alfa güvenilirlik testi, bağımsız gruplarda t testi ve ANOVA testi kullanılmıştır. Veri toplamaya başlamadan önce ölçek kullanım izni, araştırma izni, etik kurul izni ve araştırmaya katılan kadınlardan yazılı onam alınmıştır.
Bulgular: Çalışmaya katılan kadınların yaş ortalaması 31.51±6.53’tür. Kadınların %51’inin lise mezunu ve %65.8’inin ev hanımı olduğu saptanmıştır. Kadınların %12.4’ü kullandıkları aile planlaması yöntemi ile ilgili endişe duyduklarını ifade etmiştir. Kadınlar PEEÖ’den ortalama 54.16±14.39 puan almışlardır. Oral kontraseptif, kondom, rahim içi araç ve geri çekme yöntemini kullanan kadınların PEEÖ puan ortalamaları sırasıyla 52.19±9.17, 58.20±15.25, 46.84±14.97 ve 59.38±13.82 olarak bulunmuştur. 25-32 yaş aralığında olan, 6 ay-1 yıldır evli olan, geniş ailede yaşayan, bir gebeliği ve yaşayan bir çocuğu olan, kullandığı aile planlaması yöntemi cinsel yaşamını ve eşi ile ilişkisini olumsuz etkileyen, kendisi ve eşi kullandığı aile planlaması yönteminden memnun olmayan, yönteme güvenmeyen ve yöntem ile ilgili endişe duyan, gebe kalma korkusu olan kadınların PEEÖ puan ortalamalarının diğer kadınlara göre daha yüksek olduğu ve gruplar arası farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulunmuştur (p<0.05).
Sonuç: Geri çekme yöntemi kullanan kadınların endişe düzeylerinin oral kontraseptif ve rahim içi araç kullanan kadınlardan daha yüksek olduğu, kadınların endişe düzeylerinin farklı değişkenlerden etkilendiği saptanmıştır.
Aim: The research is aimed to determine the effect of women's family planning method use on worry level.
Material and Method: The sample of this descriptive study was composed of 339 women who applied to the outpatient clinics of a hospital in Trabzon between 15.05.2019-01.10.2019. Data from the study was collected via the personal data form and the Penn State Worry Questionnaire (PSWQ). Descriptive statistical methods, Cronbach Alpha reliability Test, t test in independent groups and ANOVA test were used to evaluate the research data. Before collecting data, permission to use the scale, research permission, ethics committee permission and written consent were obtained from the women participate in the research.
Results: The average age of the women involved in the study was 31.51±6.53. %51 of the women were high school graduates and %65.8 were housewives. %12.4 of women expressed concern about the family planning method they used. Women received an average score of 54.16±14.39 from PSWQ. The mean scores of women using oral contraceptives, condoms, intrauterine devices and withdrawal methods from PSWQ are respectively 52.19±9.17, 58.20±15.25, 46.84±14.97 and 59.38±13.82 found to be. The PSWQ mean scores of women 25-32 aged between, 6 Months-1 years married, living in a large family, has a pregnancy and a child, the family planning method he uses negatively affects his sexual life and his relationship with his wife, dissatisfied with the family planning method he and his wife use, not trusting the method, worried about the method, fear of pregnancy it was found to be higher than other women and the difference between groups was statistically significant (p<0.05).
Conclusions: Worry levels of women using withdrawal method were found to be higher than women using oral contraceptives and intrauterine devices, and worry levels of women were affected by different variables.