Çevre eğitimi almış bilinçli bireylerin yetiştirilmesindeki en büyük katkı hiç şüphesiz
okullarımızda etkili vatandaşlar yetiştiren öğretmenlerindir. Ülkemizin öğretmen
yetiştirme programlarında çevre eğitiminin amaçları; öğretmenlerin çevre bütünlüğü
ile sürdürülebilir kalkınma arasındaki karmaşık ilişkileri anlamalarını sağlamak; yerel,
ulusal, bölgesel ve küresel seviyede ekonomik büyüme programlarının doğuracağı çevre
sorunlarını tanımalarına yardımcı olmak; öğretmenlere, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi
için aktif çalışmaya sevk edecek sorumluluk duygusu ve değer yargılarını
aşılamak; öğretmenlerin çevre eğitimini yeterli bir şekilde yürütebilmeleri için çevre ve
sosyo-kültürel kalkınma sonucu ortaya çıkan sorunlar ve çözümleri hakkında yeterli
bilgiyle donatmak seklinde belirtmektedir. Bu çalışma öğretmen adaylarının ulusal ve
küresel çaptaki çevre sorunları ile ilgili olarak öğretmen adaylarının farkındalıkları, çevre
bilincini geliştirmek için kullanabilecekleri etkinliklere ve bu sorunların çözümüne
yönelik görüşlerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma aynı zamanda öğretmen
adaylarının sosyal ve akademik duyarlılıklarının cinsiyetlerine ve öğrenim gördükleri
bölümlere göre farklılık gösterip göstermediğini tespit etmek üzerinde durmaktadır.
Çalışmanın örneklemini 2013-2014 eğitim yılı bahar yarıyılında Ordu üniversitesi Eğitim
Fakültesinde öğrenim görmekte olan 134 kişilik birinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır.
Veriler anket yoluyla toplanmıştır. Bu çalışmada kullanılan ölçek, Karadayı (2005)
tarafından geliştirilmiş, İbiş (2009) tarafından son şekli verilmiş olup, anketin güvenilir
olduğu anlamına gelen Alfa güvenirlik katsayısı 0,96 olarak hesaplanmıştır. Çalışmada elde edilen veriler yüzde ve frekans tablolarının yanında bağımsız gruplar t testi ve tek
yönlü varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Bu çalışmada elde edilen bulgular uygulama
sonucuna yönelik analizleri içermektedir. Alt problemlere göre başlıklandırılmış
bulgular beş aşamada sunulmuştur. Öğretmen adaylarının çevre ve çevre eğitimine yö-
nelik görüşleri akademik ve sosyal duyarlık başlıkları altında incelenmiş, cinsiyet ve
öğrenim görülen anabilim dalı değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırmadan elde
edilen bulgular ışığında ulaşılan sonuçlarına göre katılımcıların; dünyadaki ve Türkiye’deki
en önemli çevre sorunu olarak doğal kaynakların aşırı kullanımını gördükleri,
Çevre ile ilgili sorunların çözümünde en etkili grup olarak çevre kuruluşlarını gördükleri
söylenebilir. Katılımcıların çevre konusunda, toplumun bilinçlendirmesinde en çok
katkının TV ve radyolar aracılığıyla sağlandığını düşündükleri görülmüştür. Araştırma
verileri ışığında sosyal ve akademik duyarlılık alt boyutuna ilişkin katılımcı görüşlerinin
cinsiyet değişkenine göre anlamlı olarak farklılaştığı, fakat anabilim dalı değişkenine
göre bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.
Largest contribution undoubtedly belongs to the teachers in nurturing environment
conscious individuals in our schools. The objectives of environmental education
in teacher education programs in our country are; to ensure the environmental
integrity of the teacher to understand the complex relationships between sustainable
development; to help them recognize the environmental issues at the global level in
local, national, regional levels; to equip teachers with sufficient information, to instill
a sense of responsibility for environmental protection and to engage actively work for
the improvement and value judgments; to train teachers in order to perform adequately
the environmental education about the environment and socio-cultural development
based problems and solutions. This study aimed at the determination of the awareness
and sensitivity of the pre-service teachers about the national and global environmental
problems, the activities they can use for the promotion of environmental consciousness
and their opinions for the solution of these problems. This study also dwelled upon to
find out whether social and academic sensitivities of pre-service teachers vary according
to their gender and academic departments. The sample of this study was constituted by
134 pre-service teachers studying in the first year in Faculty of Education, Ordu University
in 2013–2014 academic year spring term. The data were collected by questionnaires.
The scale used in the study was developed by Karadayı (2005) and adapted to its latest
form by İbiş (2009) and Cronbach alpha reliability coefficient was calculated to be 0,96,
which means the scale was reliable. The data gathered in this study will be evaluated by
the use of frequency and percentage tables, independent samples t- test, and One-Way
Anova analyses. The findings obtained in this study include the analysis of the application
results. According to the sub-problems, findings are titled and presented in five
stages. Teachers’ views on the environment and the training of candidates examined under the title of academic and social sensitivity, and gender and education variables
were analyzed according to the department. According to the findings obtained from
the study participants results which are achieved by the light the findings; the teacher
candidates see the excessive use of natural resources as the most important environmental
problem in Turkey and the world, and they said they see environmental organizations
as the most effective environmental groups in solving these problems. It was seen
that most valuable contributions provided through the TV and radios in order to raise
awareness in the community thought. It was also concluded that there is no significant
difference between the opinions of the participants in terms of and “education field”
dimension but there is a significant difference in terms of “gender” dimension related to
social and academic sensitivity