Please use this identifier to cite or link to this item:
http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/590
Title: | İttihat Ve Terakki Liderlerinin Yurt Dışına Kaçmaları Ve Ahmet İzzet Paşa Kabinesinin İstifası |
Other Titles: | The Escape of the Union and Progress Leaders Abroad and the resignation of Ahmet İzzet Pasha's cabinet |
Authors: | Erden, Ömer Uygun, Merve Deniz Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Issue Date: | 2021 |
Publisher: | Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Abstract: | Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılmasının
sorumlusu olarak, devleti savaşa sokan ve savaş boyunca iktidarda olan İttihat ve
Terakki Partisi görülüyordu. Özellikle lider kadro tüm eleştirilerin hedefindeydi.
Bir ateşkes antlaşmasının imzalanabilmesi için savaşın sorumlusu olarak görülen
Talat Paşa kabinesi 7 Ekim 1918’de istifa etti. Talat paşa istifa etmeden önce
yumuşak bir geçişin olması için yeni kabinede birkaç arkadaşının görev almasını
şart koşmuştu. Bu şartı kabul eden Ahmet İzzet Paşa yeni kabineyi kurmakla
görevlendirildi. Ancak İttihatçı olarak bilinen bu kişilerin görev almaları yeni
kabineye yönelik her geçen gün tonunu daha da sertleştiren eleştirilerin yapılmasına
neden oldu. Yeni kabine müttefiklerle Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak büyük
prestij kazanmış olsa da İttihat ve Terakki’nin lider kadrosunun özellikle de ülkenin
uğradığı tüm felaketlerin sorumlusu olarak görülen Enver, Cemal ve Talat paşaların
yurt dışına kaçmaları üzerine bütün eleştirilerin hedefi haline geldi. Basın firarların
sorumlusu olarak hükümeti görüyor, kabinede yer alan eski İttihatçıların
arkadaşlarının kaçışını kolaylaştırdığını, gerekli önlemleri almadığını ileri
sürüyordu. Her geçen gün artan eleştiriler üzerine Padişah Vahdettin, İttihatçı
olarak bilinen nazırların kabine dışı bırakılmasını ısrarla talep etti. Bu talebin
Kanun-i esasiye aykırı olduğunu ve hükümete vurulan büyük bir darbe olduğunu
düşünen Ahmet İzzet Paşa, baskılara daha fazla dayanamayarak, 8 Kasım 1918’de
istifa etmek zorunda kaldı.,The Committee of Union and Progress, which brought the state to war and
was in power throughout the war, was seen as responsible for the defeat of the
Ottoman State from the First World War. Especially the leading figures was the
target of all criticism. Talat Pasha's administration, who was seen as responsible for
the war, resigned on October 7, 1918 to enable the Ottoman State to sign a ceasefire
agreement. Before Talat Pasha resigned, he required a few of his friends to take part
in the new cabinet to have a smooth transition. Accepting this term, Ahmet İzzet
Pasha was assigned establishing the new cabinet. However, the appointment of
these people, known as the Unionists, led to criticisms against the new cabinet,
which made its tone more and more severe with each passing day. Although the
new cabinet gained great prestige by signing the Armistice of Mudros with the
allies, it became the target of all criticism when the leader staff of the Union and
Progress Enver, Cemal and Talat pashas, who were seen as responsible for all the
disasters the country suffered, fled abroad. The press regarded the government
responsible for the escapes, claiming that the former Unionists in the cabinet
facilitated the escape of their friends and did not take the necessary precautions.
Upon the increasing criticism, Sultan Vahdettin insisted that the ministers known
as Unionists be excluded from the cabinet. Ahmet İzzet Pasha, who thought that
this demand was against the principles of the Law and that it was a great blow to
the government, could not endure the pressures and had to resign on 8 November
1918. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılmasının sorumlusu olarak, devleti savaşa sokan ve savaş boyunca iktidarda olan İttihat ve Terakki Partisi görülüyordu. Özellikle lider kadro tüm eleştirilerin hedefindeydi. Bir ateşkes antlaşmasının imzalanabilmesi için savaşın sorumlusu olarak görülen Talat Paşa kabinesi 7 Ekim 1918’de istifa etti. Talat paşa istifa etmeden önce yumuşak bir geçişin olması için yeni kabinede birkaç arkadaşının görev almasını şart koşmuştu. Bu şartı kabul eden Ahmet İzzet Paşa yeni kabineyi kurmakla görevlendirildi. Ancak İttihatçı olarak bilinen bu kişilerin görev almaları yeni kabineye yönelik her geçen gün tonunu daha da sertleştiren eleştirilerin yapılmasına neden oldu. Yeni kabine müttefiklerle Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak büyük prestij kazanmış olsa da İttihat ve Terakki’nin lider kadrosunun özellikle de ülkenin uğradığı tüm felaketlerin sorumlusu olarak görülen Enver, Cemal ve Talat paşaların yurt dışına kaçmaları üzerine bütün eleştirilerin hedefi haline geldi. Basın firarların sorumlusu olarak hükümeti görüyor, kabinede yer alan eski İttihatçıların arkadaşlarının kaçışını kolaylaştırdığını, gerekli önlemleri almadığını ileri sürüyordu. Her geçen gün artan eleştiriler üzerine Padişah Vahdettin, İttihatçı olarak bilinen nazırların kabine dışı bırakılmasını ısrarla talep etti. Bu talebin Kanun-i esasiye aykırı olduğunu ve hükümete vurulan büyük bir darbe olduğunu düşünen Ahmet İzzet Paşa, baskılara daha fazla dayanamayarak, 8 Kasım 1918’de istifa etmek zorunda kaldı.,The Committee of Union and Progress, which brought the state to war and was in power throughout the war, was seen as responsible for the defeat of the Ottoman State from the First World War. Especially the leading figures was the target of all criticism. Talat Pasha's administration, who was seen as responsible for the war, resigned on October 7, 1918 to enable the Ottoman State to sign a ceasefire agreement. Before Talat Pasha resigned, he required a few of his friends to take part in the new cabinet to have a smooth transition. Accepting this term, Ahmet İzzet Pasha was assigned establishing the new cabinet. However, the appointment of these people, known as the Unionists, led to criticisms against the new cabinet, which made its tone more and more severe with each passing day. Although the new cabinet gained great prestige by signing the Armistice of Mudros with the allies, it became the target of all criticism when the leader staff of the Union and Progress Enver, Cemal and Talat pashas, who were seen as responsible for all the disasters the country suffered, fled abroad. The press regarded the government responsible for the escapes, claiming that the former Unionists in the cabinet facilitated the escape of their friends and did not take the necessary precautions. Upon the increasing criticism, Sultan Vahdettin insisted that the ministers known as Unionists be excluded from the cabinet. Ahmet İzzet Pasha, who thought that this demand was against the principles of the Law and that it was a great blow to the government, could not endure the pressures and had to resign on 8 November 1918. |
URI: | http://earsiv.odu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11489/590 |
Appears in Collections: | Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
10402013.pdf | 10402013 | 2.41 MB | Adobe PDF | View/Open |
Items in DSpace are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.